İslamiyet gibi en hümanist dinin bile, nasıl yanlış yönlendirmeler sonucu bir insanı teroriste dönüştürebileceğini filmimiz gözler önüne serebilecekken suya sabuna dokunmadan aradan sıyrılmayı başarıyor..
Ha illede senarist mesaj kaygısı gütmelimi diye düşünebilirsiniz bu noktada (bu tür hassas bir konuda size her ne kadar katılmasamda) İnkilap öğretmeninin her fırsatta altını çize çize verdiği mesajlar olmasa senearistimizin düşüncesin 'mesaj kaygısı' gütmeden sade bir film yapmak olduğunu bizde düşünebilirdik. Kısaca film vermek istediği mesajı gayet başarılı bir şekilde vermeyi başarıyor..
Filmimizin ana karakteri umudun kendince aydınlama! tabir ettiği sürecin çok hızlı bir şekilde geçiştirildiğini görüyoruz. Tamamen modern normlarla yetişmiş bir gencin bu kadar kısa bir sürede bir intihar bombacısına dönüşmesi gerçekçilikten çok uzak. Kendini sorgulama, dini sorgulama, islamiyet ve islami cihad noktalarını soruşturma-araştırma sürecide aynı derecede yetersiz. Filmin başrol oyuncuları Ozan Bilen (Umut) ve Ali Sürmeli dışında vasatın üstüne çıkamayan oyunculuğuda bu konudaki düşüncelerimizi güçlendiriyor.
Biir çok dış mihraklı ajanlarla - provakatörlerle inanların din damarlarının nasıl kullanıldığını bu damarla neler yapıldığını veya yapılabildiğini göstermek noktasında film anlatmak istediğini anlatmayı başarıyor. Fakat dediğimiz gibi İslamiyet gibi hassas bir konunun, sadece istismar edilmesinin ele alınması, islamı doğru yaşayan insanların tek bir karede bile gösterilmemesi dahada ileri boyuta götürürsek islamiyetin insanı insan yapan aydınlanma sürecine hiç değinilmemesi en azından şahsımı rahatsız ettiğini söylemeden geçemeyeceğim.
Evet gerçekten doğruyla aydınlanmaya millet olarak fazlaca ihtiyacımız olduğu kesin.
Helede populer kültürün bu kadar yaygınlaşarak toplumu özelliklede yeni nesil gençliği fazlasıyla yozlaştırdığı böyle bir zamanda..
Bu aydınlanma sürecinde bizimde tek dileğimiz Aldatıcılar bizi Allah ile aldatmasın !
Aslan Güler
eaguler@hotmail.com
ikinciperde.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder