26 Nisan 2009 Pazar

Hayat maçına 3-0 yenik başlayan varoş insanları

Kısa film yönetmenliğinden gelen ve popüler televizyon dizileriyle tanınan yönetmen Aydın Bulut, katı gerçekçi bir anlatımla bezeli ilk uzun metrajlı sinema çalışması “Başka Semtin Çocukları”nda objektifini metropolün ürkütücü ve karanlık yüzüne çeviriyor.

BAŞKA SEMTİN ÇOCUKLARIHayat maçına 3-0 yenik başlayan varoş insanları

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2008, Türkiye yapımı
Türü ve Süresi: Drama / 95 Dakika
Yönetmen: Aydın Bulut
Senarist: Aydın Bulut ve Serkan Turhan
Görüntü Yönetmeni: Tolga Çetin
Özgün Müzik Bestecisi: Cem Yıldız
Kurgu Yönetmeni: Sonay Değer
Sanat Yönetmeni: Türker İşçi
Oyuncular: Mehmet Ali Nuroğlu (Semih), İsmail Hacıoğlu (Veysel), Volga Sorgu Tekinoğlu (Simo), Ertan Saban (Gürdal), Eyşan Özhim (Canan), Bülent İnal (Kerim), Avni Yalçın (Ali Dayı), İpek Yaylacıoğlu (Saadet), Özge Özder (Gül), Erkan Bektaş (Haydar), Serkan Keskin (Engin), Taner Barlas (Hasan), Bora Sivri (Nusret), Filiz Ahmet (Beyza)
Yapımcı Şirket: Bulut Film / Ajans
Dağıtıcı Şirket: Medyavizyon Film
İçerik Uyarıları: İçerdiği şiddet ve aşırı argo diyaloglar nedeniyle 18 yaşından küçükler için uygun değildir.
Resmî İnternet Sitesi ve Fragmanı: www.baskasemtincocuklari.com
Yıldız Puanı: * * *

Güneydoğu'daki askerî operasyonlarda PKK'ya karşı gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle ödül olarak bir ay erken terhis edilen Semih (Mehmet Ali Nuroğlu), askerden döndüğü gün mahallesinde kardeşinin cenazesiyle karşılaşır ve derin bir öfke içinde onun katilini aramaya başlar. Genç adam, kardeşini katleden kişiyi bulmak üzere girdiği karanlık âlemlerde, cevaplanması zor sorularla dolu bir başka savaşın içine doğru sürüklenecektir. Mayınlı bir araziye benzeyen bu ortamda gerçeğin izini sürmeye çalışırken kaybedilen tek şeyin kardeşinin hayatı olmadığını fark eden Semih, “Öteki İstanbul'da peşinen kaybetmeye mahkûm edilmiş binlerce hayatın öfke ve çaresizlik duygularıyla beslenen sert yüzüyle de hesaplaşmak zorunda kalacaktır.

ANTALYA'DA 3 ÖDÜL KAZANDI

İlk gösterimini geçen sonbahardaki 45'inci Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yapan “Başka Semtin Çocukları”, bu festivalin ulusal yarışma bölümünde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” (Volga Sorgu Tekinoğlu), “En İyi Sanat Yönetmeni” (Türker İşçi) ve “Behlül Dal / Genç Yetenek Ödülü”nü (Aydın Bulut) kazanarak dikkatleri üzerine çekmişti.

Bir grup “baştan kaybetmiş” kahramanın hayatlarına ilişkin paralel kurgular üzerinden akıp giden film, İstanbul'un polisiye olayların hiç eksik olmadığı huzursuz semti Gazi Mahallesi'nde yaşayan iki yakın arkadaşın, “daha güzel bir hayat” özlemi içinde, içinde yuvarlanladıkları sefil ortamdan kurtulma hayâllerini ve bu hayâlleri gerçekleştirebilmek için ödemek zorunda oldukları bedelleri konu alıyor.

“Başka Semtin Çocukları”, her ne kadar yönetmenine özel alerjisi olduğu hissedilen bir kitle tarafından daha Antalya ve İstanbul Film Festivalleri'ndeki gösterimlerinden itibaren acımasızca harcanmaya çalışıldıysa da özellikle oyuncu performansları ve katı gerçekçi üslûbuyla dikkate değer bir ilk film… Uzağında durmaya özen gösterdiğimiz böylesi sektörel kıskançlıklar bizi zerrece ilgilendirmediği için daha bir serinkanlı bakabildiğimiz bu yapıt, yakın gelecekte siyasal sinema alanında önemli işler çıkartacak bir sanatçının doğuş sancılarıyla bezeli. İstanbul'un göbeğinde, güvenlik güçlerinin ancak -tankla, tüfekle ve panzerle girerek bastırabildiği, bazen onlarla bile baş edemediği- Gazi Mahallesi gibi otorite sallamaz bir yerleşim merkezinin bulunuyor olması her ne kadar gerçekse, bu topraklarda Alevî-Sünnî aşklarının yaşadığı trajik açmazlar ve varoş çocuklarının hayata ilk adımlarını atarken karşılarına çıkan iç karartıcı seçeneksizlik hâli de aynı düzeyde gerçek… O yüzdendir ki Bulut, “Recep İvedik” ve “Arog” gibi “Hadi, hep birlikte yırtılırcasına gülelim eğlenelim, arada da cukkayı dolduralım” kaygılarının karşısında sırf bu can yakıcı toplumsal meseleleri kendisine dert etmişliğiyle bile belli bir saygıyı hak ediyor.

SERT BİR FİLM, AMA…

Ha, yönetmenin siyasal, ahlakî ve toplumsal olgulara bakışında hiç uyuşmazlıklarımız yok mu; var elbette… Ancak, zor koşullar altında ilk filmini çeken, henüz yolun çok başındaki bir sinemacıyla böylesi yıpratıcı tartışmalara girmek gibi bir önceliğimiz yok. Hele de Mehmet Ali Nuroğlu, Volga Sorgu Tekinoğlu ve İsmail Hacıoğlu gibi genç kuşağın pırıltılı oyuncularından bu denli başarılı performanslar elde ettikten sonra…

Zaman zaman tahammül sınırlarını aşan küfürlü diyalogları ve kimi siyasal/ahlâkî/toplumsal tezlerine koyduğumuz muhalefet şerhine karşılık, sinema beğenisi olarak son yıllarda fazlasıyla sefa düşkününe dönüşmüş olan bu ülkede, böylesine sığ bir beğeni dalgasının karşısında mutlaka “acıtıcı” bir sinemanın da varolması gerektiğini öteden beri ısrarla savunuyoruz. Devlet ve toplum olarak bir türlü yüzleşmek istemediğimiz bazı gerçekleri yüzümüze zorla vuran “Başka Semtin Çocukları”, bu açıdan önemsenmesi gereken, özünde son derece iyi niyetli bir çabanın ürünü. Ancak, dediğim gibi, şiddet ve argo konusunda hassas olanlar uzak dursunlar; çünkü bu öyküde, son dönemlerde ardı ardına izlediğimiz -toplumsal gerçekçi olma iddiasındaki- diğer bazı filmlerin, sözgelimi aşırıya kaçmış bir “denge kaygısı” nedeniyle fena hâlde zedelenen “Güneşi Gördüm” gibi örneklerin naifliğinden eser yok.

26.04.2009
ALİ MURAT GÜVEN

alimuratg@yahoo.com Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir

Yeni Şafak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder